13

sandığınız gibi değildi.
ne yüzü önemliydi
ne teninin rengi..
bedeninin içinden geçebildiğiniz anda ziyafetiniz başlıyordu.
çoğumuz yanıldık.
beden kapısının içinden geçmeye korktuk mu bilinmez.
günün birinde bir adamın kapısını araladım.
yüzünden renkliydi ruhu.
cennet dediklerini yanlış anlamışız.
cennet orda başlıyordu.
ırmaklardan aşk akıyor, kana kana içiyordum.
şifa buluyordum
saatler eriyordu sıcağında.
sesim susuyordu kucağında
enstrümantal kayalıklarından atlıyordum
düşüp boğulurum diye beklerken tadının denizinde
kanatlarım oluyordu aşktan
her çırpışımda saçılırdı bilinen tüm hislerin aşk hüzmeleri
adını hiç duymadığınız hisler de vardı çünkü orda..
belki de sadece o adamda.
bir kadehe konuyordum
başkalarının dudaklarının hiç değmediği bir kadeh..
içinde yüzülesi alkolün sarhoşluğuydu adam.
daha önce hiç gitmediğim aydınlık bir vadide uzanıp,
ruhunun gecesini bekledim.
yıldızlar buradan nasıl görünür merak ettim..
sonra kristallerin birbirine değerken çıkardıkları sese benzer bir sesle
bir bir doğdu yıldızlar..
gece yoktu burada anladım.
ışığı kör ediyordu köreltiyordu tüm kibirli hallerimi..
tertemizdim. duştan yeni çıkmış kadar ıslaktım.
sandığınız herşey, bildiğinizi sandığınız o aşk masalları
hepsini unutun o kapıdan sonra..
bir daha o kapıdan benden başkası girecek olsa bile,
kurallarınıza ve kılavuza ihtiyaç duymayacaksınız inanın.
çünkü doğrularınız yalanlardan başka birşey doğurmamıştır bugüne değin,
çünkü onun içi sizinkinden hep daha derindir.
çünkü o sandığınız gibi değildir.


kum taneleri gibi görünse de,
fırtınalarınız varsa eğer sizi acıtmaktan çekinmeyecektir.

Yorumlar

Yorum Gönder

whisper