bugün içimde bir şeyi özgür bıraktığım için gözyaşı döktüğüm(gitmesine kıyamadığım bir şey için) gündür.



sabah beşiktaşta tanımadığım insanların evinde uyandım.güneş ben uyurken soluk bedenimi biraz yakmıştı. martılar ve kargalar beni uyandırmak için ötüşüyorlardı.

genelde mutlu mutlu uyuyup, sinirli sinirli uyanırım.ama bu sabah başkaydı. güzel bir sokağa bakan evde güzel rüyalar görmüşken mutsuz uyanmam mümkün değildi.hazırlanıldı kahvaltıya çıkıldı.çay sigara çay sigara ..bu böyle devam etti güneşli istanbul sabahında.derken herkes evlerine dağıldı.onun kokusunu duydum günün bazı vakitlerinde.kimseye diyemedim.içime çektim kokuyu.geldiği yeri bulmaya çalışır gibiydim ancak burda olmayacağı aşikardı.yine de koku kimden gelirse gelsin oydu benim için o anda.kokusuyla mutlu olabildiğim için kendime acıdım.kendime tükürdüm.kendime sövdüm çokça.

hani gözünde canlandırmak deyimi vardır ya, benimkisi tam da duyduğunuz gibi anlayacağınız şekilde gelişiyor.gözümde değil olduğum her yerde canlanıyor.kokusuna kadar,dokunuşlarına kadar..bedenleşiyor olduğum yerlerde.boşlukla öpüşen komik bi insan haline geldim bugün.neredeyse yüzüne dokunacaktım ki bir kere daha acıdım kendime.bir kez daha sevmedim ben bu işi..madem yoksun tadını neden alıyorum.ağlamaya başladım.ama biliyordum ki siliyordu bir yandan.

Yorumlar