olmayan ülkede kurduğum şehir

bazen gidiyorum oraya.orda herkesin anlatacak bi hikayesi var.benim bile..bile diyorum cünkü cennetim dedigim kücük kasabamda insanlarla iletişim kurmakta derinden sohbet etmekte zorlaniyorum.içimden konuşuyorum çoğu zaman.içimden dediğim yer de işte benim olmayan ülkemde kurdugum krallik..orda hissettiğini yaşar halkım. Peki biz ne zamandan beri rüzgari iliklerimize kadar hissedebilme mükafatından mahrum ettik kendimizi? Tüm bunlar olurken ben neredeydim? Nerede kaldi benim gece vakti kumsalda suyu hissetmenin neşesiyle, aya ulaşamamanin hüznüyle koşuşturan damlalarim?

Yorumlar